Soğukların Ekim ayı sonunda artmasıyla birlikte birçok kentte kar yağışı görüldü, hanelerde kombiler devreye girdi. Doğalgaz faturasını kontrol altında tutmak isteyenler, “Kombiyi tüm gün açık bırakmak mı yoksa geceleri kapatmak mı daha ekonomik?” sorusuna yanıt arıyor.
Uygulamada yaygın iki yöntem öne çıkıyor: gece uykuda kombiyi tamamen kapatmak ya da düşük sıcaklıkta sürekli çalışır durumda tutmak. Konuya ilişkin saha tecrübesi bulunan kombi ustaları, cihazın çalışma döngüsü ve iç mekân ısı kayıpları üzerinden yaptıkları teknik değerlendirmelerle mevcut pratikleri karşılaştırıyor.
Geceleri Kapatma Uygulaması: Isı Kaybı ve Yeniden Isıtma Yükü
Teknik bilgilere göre kombi kapatıldığında iç ortam ısısı gece boyunca düşüyor. Güneş kazanımı olmadığı saatlerde ısı kaybı hızlanırken, sabah cihaz yeniden çalıştırıldığında hedef sıcaklığa ulaşmak için daha uzun süre ve daha yüksek güçte çalışma gerçekleşiyor.
Uzmanlar, bu döngünün toplam enerji tüketimini artırabildiğini belirtiyor. Bu çerçevede, cihazın kapatılmak yerine düşük bir sıcaklıkta sürekli ve dengeli şekilde çalıştırılması öneriliyor. Bu çalışma biçimi, iç mekânda daha stabil bir ısı profili oluşturuyor ve cihazın aç-kapa döngülerine bağlı ek yükleri sınırlıyor.
Tek Oda Petek Kapatma: Isı Dağılımı ve Denge Sorunu
Kullanılmayan odaların peteklerini tamamen kapatma yönteminde, ısı dağılımı dengesizleşiyor. Isıtmaya devam edilen odalarda yüksek ayarlar tercih edildiğinde sistemin hidronik dengesi bozuluyor, sirkülasyon ve geri dönüş suyu sıcaklıkları istenen aralıkta kalmıyor.
Uygulamada, farklı odalarda yakın aralıklarda sıcaklık hedefleri belirlemek (örneğin 22–20–18 °C gibi) ve petekleri tamamen kapatmak yerine kısmi ayarlarla dengelemek öneriliyor. Bu yaklaşım, dolaşımın sürekliliğini koruyarak ısı kayıplarını azaltıyor ve sistemin verimli aralıkta çalışmasına imkân tanıyor.





















